top of page

Bal Gibi Biliyoruz, Asıl Değer Üretenindir!

  • Yazarın fotoğrafı: denizgumustekin
    denizgumustekin
  • 23 Şub 2021
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 8 Mar 2021

Anlatılan Senin Hikayendir

Karl Marx


Balparmak çok çalışan bir marka; marka olmak için 40 yılını adayan bir firma. Bal denince gerçekten ilk önce Balparmak dedirten, Türkiye’deki evlerin çok büyük bir kısmına her sene takvimiyle de olsa giren bir marka… Marka olarak evlere girebilirsiniz ama love mark olarak girmek için gerçek hikayelerin hakkını vermeniz gerekir.

Son yıllarda zirveye çıkan hikaye anlatıcılığı sektörün en önemli kavramlarından biri haline geldi. Markaların kendi hikayeleriyle başlayan bu süreç, markaların dokunduğu hikayelerle devam etti. Hikayeler de biçim değiştirdi, markaların ışık tuttuğu emekçilere yöneldi çok da iyi mi yaptı. Anlatılan bazı hikayelerde kendimizi gördük, içimizle ilgili bir şeyler bulduk, sözlerini özümüze çevirdik, aslında parlayan ekranların karşısında büyük bir aynaya baktığımızı ve dolaylı yoldan eksik kaldığını düşündüğümüz şeylerin tamamlandığını hissettik ama çok yanıldık!


Yaşadığımız çağda tüketim artık özgün bir etkinlikten çok bir zorunluluğa dönüşüyor. Kitleleri anlamın egemenliği altına alan bir sistemin içinde yaşıyoruz. Biz reklamcılarsa ikinci derece anlam taşıyıcılar olarak, kitlelere “yeni doğruları” anlatıyoruz. Yeni doğruların içinde bol bol üreten kadın kavramını görüyoruz. Özgürlüğünü önemseyen, hayatın içinde varolan ve üreten, kendi ayakları üzerinde duran kadınların hikayeleri başka kadınlara ilham olsun istiyoruz.



Balparmak yeni reklamında kelimenin tam anlamıyla dişli bir kadın üreticiyi bizlerle tanıştırıyor. Kars’ın dağlarında geziyoruz, Arzu Hanımın sesinden kekik kokusunu duyup arıcılığı dinliyoruz. Hiç tanımadığımız bir kişinin samimiyetini hissediyoruz. Her şey çok güzel giderken Arzu Hanım, “Benden almasınlar markalı alsınlar” diyor. Bir anda tüm reklam filminde kekik kokularının arasına para kokusu karışıyor. Bu aslında sadece Arzu Hanımın değil, kitlelerin yeni doğrulara nasıl da alıştığını gösteriyor. Balparmak birçoğumuzun bildiği gibi “topladığı” balları tüketicilerle buluşturan bir marka, belki de üreticinin hakkını en çok vermesi gereken markalar arasında… Elbette Arzu Hanım “Gelin benden alın” demeyecek, elbette “Benim balım, malım güzeldir” demeyecek ama dolaylı yoldan bunları söylerken de bütün film bir anda emek değersizleştirmesine dönüşmemeli. Arıcılar ürettiği için Balparmak, Balparmak aldığı için nitelikli üreticiler var. Toplumsallaşma bilincinde kitlesel araçların yadsınamayacak kadar büyük yeri bulunuyor, emeğe sahip çıkmanın, üreteni desteklemenin anlatıcısı olurken markadan yana olan duruşun dengesini de iyi kurmak gerekiyor. Yoksa marka üretenin üzerine basarak yükseliyor. Biz reklamcılar sistemin dişlerinden biriyiz, dişimizi geçirdiğimiz de üreten olmamalı, reklamın alıcısı olmalı.



Çok büyük bir kısmımız arı gibi çalışıyoruz, ama Kars’ın dağlarında ama kömür madenlerinde ama bir hastanenin yoğun bakımında ama bir şirketin yönetim kurulunda ama bilgisayarın başında… Gururla ileriye taşıdığımız her markayı özgüvenle ve mütevazılıkla anlatmak, anlattırmak umuduyla; unutma anlatılan senin hikayen aslında!

Bu not ücretsiz reklam içermektedir!


NOT: Bal tercihiniz TEMA’dan yana olsun! Değer yaratandan, doğaya saygı duyandan yana olsun! Kendi iyiliğimiz için buna ihtiyacımız var.



 
 
 

Kommentit


© Copyright 2021
bottom of page